Marcela Borges, kocası ve genç oğullarıyla birlikte Florida'nın banliyösünde sakin ve huzurlu bir hafta sonu geçirmeyi planlarken, ansızın evlerine dalan maskeli silahlı adamlar bu ideal tabloyu korkunç bir kabusa çevirir. Evlerinin duvarlarını delip geçen kurşunlarla yankılanan bu korku dolu anlarda, yeni hamile olan Marcela ve ailesi, hayatta kalmak için acımasız kaçakçıların taleplerine boyun eğmek zorunda kalır. Onlardan istenen 200,000 doları ödemeleri gerekmektedir yoksa hayatları tehlikede olacaktır. Ancak, böyle bir miktarı bulma imkanları olmadığından, Marcela ailesini korumak için imkansız gibi görünen şartlar altında mücadele etmek zorundadır.
Marcela'nın önünde, ailesini korumak adına zorlu kararlar almak vardır. Her bir adımı, onlar için yaşam ve ölüm arasındaki çizgiyi belirleyebilecek kadar kritik bir hal alırken, Marcela'nın cesareti ve annelik içgüdüsü, sıradan bir hafta sonunu tam anlamıyla bir hayatta kalma mücadelesine dönüştürür. Film, bir ailenin birlikte nasıl güçlü kalabileceğini ve en umutsuz anlarda bile nasıl cesurca savaşabileceğini gözler önüne serer. Bu, sadece bir hırsızlık hikayesi değil, aynı zamanda bir ailenin, sevgi ve koruma içgüdüsünün ne kadar güçlü olabileceğini anlatan bir dramdır.