Strangers in a Room

Aktör Jae Kim, büyük bir reklam denemesi gününde, onu sürekli takip eden şeytani bir görüntüyle karşı karşıya kalır. Kariyerine odaklanmak ve başarılı olmak istediği bu önemli günde, karşılaştığı bu ürpertici varlık, onun üzerinde derin bir etki bırakır. Ancak, film ve eğlence sektöründeki politikaların ve mikro-agresyonların etkisiyle, Jae'nin ruh hali giderek kötüleşir. Her geçen gün, sektördeki bu gizli baskılar ve anlaşılması zor küçük düşürmeler, onu bir depresyon girdabına sürükler. Bu süreç, Jae'nin mesleğine olan tutkusunu sorgulamasına neden olur. Film, onun iç çatışmalarını ve tutkuları arasındaki zorlu yolculuğunu işlerken, izleyiciyi de kendi kariyer ve hayat seçimlerini sorgulamaya iter. Jae'nin yaşadığı bu içsel mücadele, filmin merkezinde yer alırken, izleyiciyi sektörün karanlık yüzüyle yüzleştiriyor. Onun hikayesi, sadece bir film dünyasında var olmanın zorluklarını değil, aynı zamanda bir birey olarak ayakta kalabilmenin ne denli güç olduğunu da gözler önüne seriyor.