Film, Tokyo'nun banliyölerinde yaşayan bir grup genç Çinlinin hayatının ilgi çekici bir freskosudur. Onların hikayesi, günlük hayatta meydana gelen küçük eylemler, samimi anlar ve ümitsizliklerle, büyük yalnızlık ve nostaljinin yanı sıra eve dönmekten duyulan korkularla anlatılır. Bu gençler, birbirinden tamamen farklı kişiliklere sahip olsa da, kendilerini buldukları koşullara farklı tepki verirler. Ancak hepsinin ortak bir noktası, toplumun kenarında yaşamaları, iş ve öğrenimlerini dengelemeleri ve geleceklerinin ne olacağına dair belirgin bir fikirleri olmamasıdır. Oturma izni olmayanlar ise durumlarının daha da belirsiz olduğunu hissederler. Sosyal hayatları, hepsinin çalıştığı Çin restoranı olan Nankokute etrafında şekillenir ve bu restoran, onlar için evlerinin yerini alır.
